TERME PİRİNCİ

Geçen haftaki yazımda, İstanbul-Feshane`de düzenlenen 7. Samsun Tanıtım Günleri`nden kısaca bahsetmiştim. İntibalarımı anlatmaya devam edeceğim diye de yazımı bitirmiştim.

Haliyle on beş milyon nüfuslu koca bir şehirde beş gün süren tanıtım günlerini anlatmaya birkaç yazı kifayet etmez.
Tanıtım günlerini düzenleyen SAMKON başkanı Kaya AŞÇI, etkinliklere 500 bin ziyaretçinin geldiğinden bahsediyor. Elhak doğrudur. Çünkü etkinlikler herkese açıktı. Herhangi bir giriş ücreti de alınmıyordu. Bilakis meccanen izzet ü ikramda bulunuluyordu. Bu 500 binin en az 300 bini “Terme Tanıtım
Sıtandı” nı ziyaret etmiştir diye tahmin ediyorum. Tanıtımın önemini vurgulama açısından önemli bir rakam olduğunu söylemek istiyorum. Son verilere göre ilçemizin toplam nüfusu 74 bin. Küsürleri saymıyorum. Standımızı gezen 300 bin vatandaşın 100 bini ilçeme gelse ihya olduk demektir. Bu bakımdan tanıtımın önemini iyi kavramak gerekir.

Terme deyince İstanbul`da ilk akla gelen pirinç ve pide oluyor. Ziyaretçiler özellikle `Terme Pirinci` markasını görmek istiyorlar. Fabrikalarımızın ve üreticilerimizin kendi isimlerini ön plana çıkararak yaptıkları satışlar, ilçemizin ve pirincimizin tanıtımı açısından pek etkili olamıyor.
Özellikle `Terme Pirinci` ve güzel bir ambalaj. Artık tanıtım ambalaj ve etiket haline gelmiş. Ambalajın iyi ise tanıtımın da iyi demek. Bunu Samsun merkezde Zaimoğlu Gıda başarmış. Gıda saniyi bölgesine pirinç ambalajlama ve paketleme tesisi kurmuş. İkişer kiloluk çok güzel ambalajlarla ülke genelinde bütün marketlerde yerini almış. Termeli de değiller; aslen Giresunlular. Arkadaşlarla sırf `Terme Pirinci` markasından dolayı ziyaretlerine gittik. Kendilerini tebrik ettik. Başarılarının devamını diledik. Tanıtım için markalı pirinçlerinden istedik. Geçen yıl da bu yıl da hiç yüksünmeden bol bol verdiler. İlçemizin tanıtımı açısından çok da iyi oldu. Bu vesileyle bize gösterdikleri samimi alakadan ve ilçemizin tanıtımına yaptıkları katkılardan dolayı kendilerine teşekkür ediyorum.
Bir malı sadece üretmek yetmiyor. O ürüne iyi ve modern bir ambalaj gerekiyor. Onun ötesinde markalaşmak gerekiyor. Geleneksel tüketim alışkanlıkları hızla tarihe karışıyor.
Dikkat ederseniz, bizim pirinçte en küçük ambalajımız beş kiloluk torbalar; çoğunlukla da on kiloluk torbalar. Dikkat edin hala torba diyoruz. Artık günümüz tüketicisi torba kavramına iltifat etmiyor. Paket kavramına rağbet ediyor. Fen gelişti; artık gıda ürünlerinin dayanma süresi uzadı. Markete giren tüketici, taze taze bir-iki paket pirinç alıyor; bitince gelip bir daha alıyor. On kiloluk bir torba pirinç alayım, bitince yine alırım, uygulaması bize mahsus bir şey.

Acilen Ticaret ve Sanaiyi Odası`nın başkanlığında bütün pirinç fabrikalarımız bir araya gelmeli; ilçemize çok güzel bir pirinç paketleme ve ambalajlama tesisi kurmalılar. Pirincimizi `Terme Pirinci` adıyla markalaştırmalılar. Yarım kiloluk, bir kiloluk, iki kiloluk, iki buçuk kiloluk, en fazla beş kiloluk çok güzel ambalajlı `Terme Pirinci` paketleri ülke genelinde bütün market raflarında yerini almalı. Böylece hem üretici, hem aracı, hem tüketici , hem ilçemiz , hem de insanımız kazanmış olur.

Böylece 7.`si düzenlenen Samsun Tanıtım Günleri de amacına ulaşmış olur.
Ne dersiniz, olmaz mı?
Olursa ilk önce ben sevineceğim.

Fikir benden, para kazanmak müteşebbislerimizden.
Sağlıcakla kalın.