Bugün, 29 Mart 2024 Cuma

Nazmi KILIÇ


ÖĞRETMENLERİN TATİLİ


Ben izleme şerefine erişemedim ama geçtiğimiz hafta bir televizyon programında yarışma programı yayınlanmış. Söz konusu yarışmada sorulan sorunun birinde öğretmenleri rencide edecek ifade kullanılmış. Bu ifade öğretmenleri büyük tepkisini çekmiş ve sosyal medyada sesini duyurmaya yöneltmiş. Ben de nedir ne değildir diye baktığımda değerli meslektaşlarımın son derece haklı olduğu kanısına vardım.

Söz konusu yarışma programında sorulan sorunun içeriği ve cevabı aynen şöyledir. ?Yazın üç ay tatil yapıp bir de üstelik maaş aldığı için çok kıskanılan meslek grubu nedir?? cevabı da ?öğretmenler? şeklinde zikredilmiş. Yarışma programını ve formatını izlemediğimden dolayı bilmiyorum. Meslektaşlarıma hak vermemek elde değil. Haklı olarak kendilerinde itibarsızlaştırılmaya çalışıldığı izlenimleri uyandırmış. Bu yüzden de tepkililer.

Keşke bu tepkilerini vaktiyle de gösterselerdi. Bir zamanlar bu ülkede en yükseklerden öğretmenleri itibarsızlaştıracak bu ve buna benzer iadeler kullanılmış sessiz kalmışlardı. Neyse ki ben ?Özür Diliyorum? ve ?Öğretmenler Hakkında Neler söylediler? başlığı altında iki yazı kaleme almış konuyu dile getirmiştim. Bu yapılan onların yanında devede kulak kalmaktadır.


Neyse ki televizyon kanlından özür mahiyetinde bir metin yayınlanmıştır ama iş işten geçmiştir. Maksat hasıl olup öğretmenler incitilmiş, onlarda tepkilerini göstermişler. Ama dal kırılmış bir kere özrün hükmü olsa neye yarar olmasa neye yarar. Ben yine de kendisini yetiştiren öğretmeni hakkında hiçbir bilgisi olmayan kişilerin cahilliğine vermek isterdim. Maalesef durum hiçte öyle değil. Son yılların modası gibi görünüyor. Öğretmenleri itibarsızlaştırma çabasının bir başa versiyonundan başka bir şey değil.


Öğretmenlerin olduğu iddia edilen üç ay tatilin öğretmenler için değil öğrenciler için olduğunu görmekten aciz bir anlayışla bu ülkede nereye kadar gidileceğini sorgulama zamanı gelmiştir. Bu cehalete ve nezaketsizliğe meslektaşlarım tepkilerinde çok haklılar. Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum anlayışından bu şuursuzluğa nasıl bu noktaya geldiğimizin sorgulanması lazım.


Öğretmeni korumakla ülkenin geleceğini korumak arasında bir farkın olmadığını ne zaman fark edeceğiz. Bu ve buna benzer çabaların ben maksatlı yapıldığını düşünüyorum. Birilerinin buna dur demesi, kişisel hatalar yüzünden oluşan olumsuzlukların öğretmene mal edilerek hedef tahtasına oturmanın hiçbir fayda sağlamayacağının anlaması gerekir.
Burada öğretmenlerin arasında birlik ve beraberliğin olması, bu ve buna benzer tutumlara tek vücut olunarak karşı durulması gerektiğini düşünüyorum. Öğretmenlerin itibarsızlaştırma çabalarının yaygınlaşmasında birlikte olamama ve birlikte hareket edememeden de kaynaklandığı gerçeğini ortaya koymak gerekir.


Öğretmenin itibarı ülkenin ve ülkenin geleceğinin itibarıdır. Bunun böyle olduğunu bilerek veya bilmeyerek her kim öğretmenleri itibarsızlaştırma gayreti içinde olursa kurşunu kendi ayağına sıkmış olduğunun bilinmesini ülkemiz adına isteriz. Biz bu üç ay tatil yaptığımız polemiğine girmek istemiyoruz. Biz biliyoruz ki dünyada her meslekte mesai kavramı vardır ama öğretmenlerde mesai kavramı yoktur. Hiçbir meslek gurubunda işini evine götürme geleneği yoktur, ama öğretmenler ders hazırlığının büyük bir çoğunluğunu evinde yapar. Okuluna işyeri gözüyle bakmaz.
Kendisini ve zamanını öğrencisine adar. Bu vesile ile öğretmenlerimize en derin saygı ve muhabbetlerimi sunuyor, ülkemizin geleceği sizin ellerinizde lütfen bu tür polemiklerle enerjinizi tüketmeyin. Sağlıcakla kalın.