Bugün, 16 Mayıs 2024 Perşembe

Zeki ORDU


KORGAN'DA KALAN GÖNÜL

KORGAN'DA KALAN GÖNÜL


 Terme Bilgi gazetesinin 22.04.2024 tarihli nüshasında “Korgan'a Yolculuk” adlı yazım üzerine Terme'de görev yapan bazı arkadaşlarımın dikkatini çekmiş. 
O yazıda Korgan ilçesine yaptığım bir seyahati anlatmış, bazı kişilerden de bahsetmiştim. 
Yazıda bahsettiğim kişilerden İbn-i Sina Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdürü Mustafa Ertim Beyefendi Terme'de de görev yapmış. Bunu o günkü yazımda belirtmemiştim. Ancak Eğitimci Şair ve Yazar Ahmet Sezgin, zikredilen yazıyı okuduğunda Mustafa Ertim ismini görünce yazıyı kendi hesabından paylaşmış. Bunun için kendisine şükranlarımı sunarım.
Daha yazının mürekkebi kurumadan Terme'ye yaptığım seyahat sonucu Ahmet Sezgin'in çalıştığı okula da uğradım. Konu, adı geçen yazıya geldi. Meğer Ahmet Sezgin'in Korgan ile tarihi bir bağı varmış. Konunun burasını biraz özel olarak gördüm için bu tarihi bağ ile ilgili açıklamada bulunmayacağım. 
Korgan ziyaretim esnasında dost olduğum Mustafa Ertim Beyefendi ile ortak tanıdıklarım çıkınca konu ister istemez o noktada yoğunlaştı. Meğer Mustafa Ertim'in sevenleri çokmuş. İnsanın gıyabında biri veya birileri tarafından sevilmesi; o insanın gönül ve ruh zenginliğinin alameti, insani unsurlarının çok önde olduğunun bir göstergesidir. Herkese nasip olmayan bir durumdur. Ünye'den kalkıp, Korgan'a varıp ilk tanıştığım kişinin böyle bir özelliği olması benim için de memnuniyet verici bir durumdur.
*** Korgan ile ilgili hatıralarımı yazmaya devam ediyorum. Ele alınacak konu çok olduğundan ayrı ayrı gazetelere yazmayı düşünmüştüm. Ancak bazı yazıların ilgi uyandırdığı yerler farklı olduğu için yer değişikliği yaptığımız da oluyor.
Bundan sonra bir şekilde Korgan'a yolumuz düşerse biliyoruz ki sadece görüştüğümüz kişi ve kişilerle değil de görüştüğümüz kişileri tanıyanlar da mevzu olacaktır. Yani bulunduğumuz yerde olanlar ile orda olmayanlar bir gönülde cem edilmiş olunacak.  Aranızda olmayan kişileri hatırlamak ne güzel bir duygu. Sizce de öyle değil mi?
Aslında bu yazı gündemimde yoktu. Her şey Ahmet Sezgin'in Mustafa Ertim ile buluşmamı anlatan yazıyı okumasıyla başladı ve ben de bu konu üzerinde birkaç kelam etmek istedim. Merhum Neşet Ertaş'ın “Gönülden gönüle yol gizli gizli” demesi gibi; gönülden gönle giden bir sohbet oldu. Bu durumu kayıt altına almamak kadirşinaslığa mugayir olur ki o da bize göre değil.
Elbette bir buçuk günlük Korgan ziyaretimiz için çok daha yazı yazılacak. Bu daha üçüncü yazı. Ne kadar devam eder orasını ben de bilmiyorum.  Bakalım ayine-i devran ne suret gösterecek.
Bu vesile ile Mustafa Ertim'e ve değer verip yazımızı paylaşma lütfunda bulunan Ahmet Sezgin'e en kalbi muhabbetlerimi sunarım. 
Umarım adı geçen dostlar yüz yüze de görüşürler bir gün.
Böyle bir şeye vesile olursak biz de memnun oluruz elbet.