Bugün, 29 Mart 2024 Cuma

Yılmaz İMANLIK


HAYALLERİM VAR MIYDI BENİM?

İki bin on iki yılının son anları?


İki bin on iki yılının son anları?
Gecenin karanlığını delen havai fişeklerin sevinç çığlıklarıyla uzun süren bir uykudan uyanıyorum. Ne çok uyumuşum!
Eyvah, Yine geç kaldım!
Sabahleyin ilk derse geç kalan bir öğrencinin duyduğu endişe ve korku, şimdi benim damarlarımda cirit atıyor. Ya yetişemezsem! Ya ilk dersi kaçırırsam! Sonraki dersleri daha iyi anlamak için ilk dersi kaçırma gibi bir lüksüm yok.
Ya da muzip bir çocuk oluyorum.
?Oynamıyorum işte, oynamıyorum. Bu ne şimdi ya! Oyunun bitmesine daha çok vardı.?
Ne çok zamanı uyuklayarak geçirmişim. Yoksa pinekleyerek mi demeliyim? Yapmam gereken ne çok şey vardı hâlbuki?
Hayallerimin neresindeyim?
Başında mı, sonunda mı?
Ya da hayallerim var mıydı benim?
Hayalleri olan bir insan böyle koskoca bir yılı hiçbir şey yapmadan tüketebilir mi?
Neyi başardım?
Neyin zaferini kutluyorum?
Neyi hak ettim?...
Bazen fırsatlar takılır hayat oltamıza. Ama onları bir türlü yakalayamayız. Usta bir balıkçı olmadığımızdan mı? Hayır, onları yeteri kadar istemediğimiz ve tembel davrandığımız için?
Hayatımızdaki nehirler coşar bazen. İçi hazine dolu sandıkların önümüzden geçmesi, ömrümüzde kaç kere olur? Ama birkaç saniye sonra hazinenin kaybolacağını bile bile onu elde etmek için hiçbir şey yapmayız. Soğuk sulara çıplak ayakla girmeye üşeniriz. Nasıl olsa aşağılarda bir yerde takılıp kalır biz de rahat rahat alırız diye düşünürüz kimi zaman. Ya da boş ver canım, nasıl olsa yine yağmur yağar, seller akar; hazine dolu sandıklar önümüzde cirit atar, diye aldırmaz bir edaya bürünürüz.
Her istediğimizde yağmur yağar mı?
Güneşi her özlediğinizde gökyüzüne bakmanız yeter mi?
Umutları hep yeni yıllardan beklerken harcadığımız yılları hangi çöp kutusuna sığdırabiliriz?
Ne bol keseden harcarız zamanı!
Cebimize doldurduğumuz zamanın hepsi bizim midir gerçekten?
Geride kalan her yılın son takvim yaprağını kopardığımızda, yılların azgın dişlileri arasında ömrümüzün biraz daha öğütüldüğünü, daha küçük parçalara ayrıldığını görmek, uzun süren uykularla artık vedalaşmak gerektiğini hatırlatmaz mı bize?
Şimdi?
Hayallerimin neresinde olduğumu bir kere daha düşünmeliyim.
Belki de düşlerimizin bir ucundan tutmak için hâlâ bir şans vardır elimizde.
Belki de yoktur.
Kim bilir?
Ama ben, hep varmış gibi yaşamalıyım?