Bugün, 19 Nisan 2024 Cuma

Selim EROĞLU


BİR TABAK PİLAV 10 KİLO PİRİNÇ


Pazar akşamı köyden Samsun´a dönerken pirinç almak için ana yol kenarında durdum.

Fazla zaman kaybetmemek için arabamdan inmedim. Alış-veriş işini çoluk çocuğa havale ettim. Tezgâh sahibinin beş-altı yıldır görmediğim bir arkadaşım olduğunu görünce arabamdan inip yanına gittim. Yılların verdiği hasretle ayaküstü epey hasbıhal ettik.

Arkadaşım, ana yol kenarına açtığı dükkândaki ticari hayatından oldukça memnundu. İşlerinin iyi olduğunu söylüyordu. Ne sorsam ?Allah bereket versin, Allah´a şükürler olsun? diyordu.


Israrla ?Kocaman pirinci? aradım. ?Kocaman pirinci mi kaldı hocam? diye cevap verdi.


Evet, köyde de aynı muhabbet olmuş, çocukluk arkadaşım, bu yıl pirincin para etmediğini ve işin zorluğunu söyleyerek 30-40 tonluk tarlasını fındıklığa çevirmişti.


Karabacak ve mersane? sordum, yine ?yok? dedi.


Kepekli pirinç sordum Bafra´dan getirttiğini, Terme´de bulamadığını söyledi.


Bir zamanlar Murat Gümüş ?siyah pirinç? üretiyordu. Kilosu 20 ?´ye kadar çıkmış, çok talep varmış ama siyah pirincin üretimi de ne hikmetse yapılamaz olmuş.


Mecburen, Bafra´da yetişen esmer pirinçle ve ?Osmancık tarzı Terme? pirincinden aldık.


Terme´nin en büyük zenginliği nedir?


Akla, doğası, tarihi zenginliği, kültürü, coğrafi konumu, sıcakkanlı insanları gibi birçok faktör gelebilir. Şüphesiz bunların hepsi doğrudur. Bunların ötesinde Terme´nin en büyük zenginliği ve avantajı içinden geçen ana yoldur.


Terme´nin toplam nüfusu 75 bin civarında.


Ana yoldan, dolayısıyla Terme´den geçen, araç sayısı bir hayli fazla. Rakamlar günden güne artıyor.


Bizim yapmamız gereken bu araçları bir vesile bularak Terme´de durdurabilmek. Onları memnun edebilmek.


Bunu başarabilen yerler var. Çorum, Osmancık, Sungurlu, Afyon, Tosya? buna örnek gösterilebilir. Osmancık´tan, Çorum´dan geçerken leblebi almak için hangimiz durmuyoruz.


Bir mecliste leblebi ikram edilirse bilin ki birisi Çorum´dan, Osmancık´tan geçmiştir.


Aynı anlayış niçin ilçemiz için geliştirilemesin?


Bunun için ?Pirinç Diyarı Terme? anlayışını pekiştirmek için çalışmalar yapılmalı.


Şehrin giriş ve çıkışına büyük ve yaldızlı tabelalar asılmalı. Ana yol kenarındaki bu tür dükkânların bir standardı olmalı. Esnafımız zaman zaman hizmet içi eğitimden geçirilmeli. Terme´nin marka değeri artırılmalı. Ambalaj sanayi geliştirilmeli.


Görüyoruz, çay aynı çay ama yüzlerce isim ve çeşit çeşit ambalajlar. Sadece görüntüsünün cazibesine kapılarak değişik çaylar alan tüketiciler biliyorum. Pirinç de aynı çay gibi olmalı. Yarım kiloluk, bir kiloluk çok güzel, albenisi olan markalı hediyelik paketler yapılmalı. Ana yol avantajı değerlendirilmeli.


Pirinç satan yerlerin yanında sadece ?Terme pilavı? yapan yerler neden yapılmaz. Düşünmeye ve denemeye değer. İnsanlar, bir tabak Terme pilavı yesinler, 10 kilo Terme pirinci alıp gitsinler. Kampanya haline bile getirilebilir.


Bütün bunları söylemeye biraz hakkım olduğunu düşünüyorum. Çünkü -bilenler bilir- arkadaşlarla birlikte uzun yıllar, Ankara´da, İstanbul´da ?Samsun Tanıtım Günleri?nde Terme´yi tanıtmak için hasbelkader çaba sarf ettim.


Çok şükür, o günlerden bu günlere bir hayli yol kat etmiş durumdayız. Bundan kazanan, Terme olacaktır, Termeli olacaktır.


Sağlıcakla kalın.