Bugün, 20 Nisan 2024 Cumartesi

Selim EROĞLU


AKİF NASIL BİR ÖĞRETMENDİ?

İstiklal Marşımız´ın şairi Mehmet Akif´in asıl mesleğinin ´veterinerlik´ olduğunu biliyoruz.


İstiklal Marşımız´ın şairi Mehmet Akif´in asıl mesleğinin ´veterinerlik´ olduğunu biliyoruz.
O, çoğu kez bu yönüyle bilinmez. Daha çok dava adamlığı yönüyle tanınmıştır. O, baytarlığının dışında, yazar, şair, mütercim, müfessir ve fikir adamıdır. Bütün bunları şahsında cem etmiştir.
Bütün bunların ötesinde diğer bir önemli özelliği de iyi bir ´´öğretmen´´ olmasıdır.
O, ömrü boyunca, birilerine hep bir şeyler öğretmeye çalışmıştır. Bunu, bir dava adamlığının gereği olarak yapmıştır. Hem örgün, hem de yaygın olarak yapmıştır.
Onun bu yönü hemen hemen bütün şiirlerine aksetmiştir. O, hiçbir zaman güzel şiir söyleme peşinde olmamıştır. O yüzden şiirleri didaktiktir, yani öğreticidir.
Akif, özü sözü bir insandır. Söylediklerini kendi hayatında bizzat uygulayan müstesna bir şahsiyettir.
Peki, Akif nasıl bir muallimdi?
Onun nasıl bir öğretmen olduğuna dair, araştırmacılar, şiirlerinden ve onu tanıyanların hatıralarından bir takım sonuçlara varmışlardır.
Araştırmalar ışığında Akif´in öğretmenliği şöyle değerlendirilebilir:
Teoriye fazla önem vermez. Sorgulamaya ve metin tahliline daha fazla ehemmiyet vermiştir. Bunu, devrinin zor şartlarıyla da açıklayabiliriz. Devir, teoriyle oyalanacak zaman değildir.
Lügate çok büyük önem vermiştir. Öğrencilerinden, mutlaka metinle birlikte sözlükten yararlanmalarını; kelimeleri, anlam dünyaları, farklı kullanışları itibariyle öğrenmelerini istemiştir.
Okunacak şiirlerin mutlaka deftere yazılmasının istemiştir. Bunun da, yazarak öğrenme, metne aşinalık kazanma anlamında ne kadar önemli olduğu ortadadır.
Soru-cevap yöntemini de sıkça kullanmıştır. Bunun için öğrencilerine, onların bu konudaki özgüvenlerini artırıcı davranışlar sergilemiş,gördüğü her yerde onlarla gülerek selamlaşmış, söyledikleri her cümleyi , sordukları her soruyu dikkatle ve önemle dinleyen bir öğretmen profili çizmiştir.
Ders esnasında verdikleri cevaplarla dikkat çeken öğrencilere iltifat etmiş, onlarla yakından ilgilenmiştir.
Yine ders esnasında yapmacıksız, samimi davranışları ve kendisine yaklaşanlara karşı hoca tavrı içerisinde olmaması, hatta hocalığını hissettirecek davranışlardan kaçınmasıdır.
Özellikle dil öğrenimi konusunda çok hassastır. Yabancı dil öğrenimi konusunda , o dilde yazılmış gramer kitaplarının okunmasını çok saçma bulmuştur.
Akif´in yaptığı öğretmenlik, bir vatan ve millet vazifesi olarak düşünülebilir. Bir okulda ders verirken maaşların ödenmemesi söz konusu olunca, bazı derslerin kaldırılmak istenmesi üzerine, kendi dersinin kaldırılmamasını ve ücretsiz öğretmenlik yapabileceğini beyan etmiştir.
Akif, sadece ders vermekle kalmamış, kurumların yapılanmasında ve dönemin eğitim politikalarının belirlenmesinde rol almıştır. Eğitim toplantılarına katılmış ve görüşlerinin açıkça beyan etmiştir.
Netice olarak, Akif´e dönüp bakarken ve günümüz meselelerine ilişkin ondan çözümler araştırırken onun eğitimci tarafını da mutlaka dikkate almak zorundayız.