Terme Türk Eğitim Sen Başkanı Nazmi Kılıç gazetemize açıklamalarda bulundu.
Başkan Kılıç yaptığı açıklamada, “Onurlu sendikacılığın yüz akı, sendikacılığın kutup yıldızı Türk Eğitim Sen, “Türkiye için sevdamız, ekmek için kavgamız” ilkesinden hareketle yola çıkan bir avuç eğitim çalışanının başlattığı hareket şimdilerde üç yüz binlere ulaşma gayreti içindedir.
Türk Eğitim Sen, kurulduğu günden beri “Sendikacılık hakkı tutup kaldırmaktır” düsturundan hareketle eğitim çalışanlarının sosyal, mali ve özlük haklarının ciddi savunuculuğunu yapmış, ilkeli ve ilkelerinden taviz vermeden büyümeye devam eden köklü şerefli bir mazisi olan sendikayız.
Kendilerine “Vatan Sevdalıları” da denen bu asil yapı kurulduğu günden beri devletiyle, milletiyle, din ile Cumhuriyetle ve Cumhuriyetin kurucusu Atatürk'le hiçbir problemi olmayan milli sivil toplum kuruluşudur. Milli ve manevi değerlere karşı hassasiyeti ve refleksi olan bu vatan sevdalılarının diğer bir adı da “Gönülleri Birleşenler”dir.
Gönülleri birleşen bu vatan sevdalıları donanımlı Türk eğitimcileri olarak; fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller yetiştirmeye yılmadan, bıkmadan, usanmadan devam edecektir. Evet, Atatürk'ün deyişiyle “Cumhuriyeti biz kurduk, onu yaşatacak ve yükseltecek olan sizlersiniz” sözünün muhatabı olarak bizler en kıymetli hazinemiz olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin varlığı ve milletimizin bağımsızlığı için üstlenmiş olduğumuz sorumluluğun farkındayız. Cumhuriyetimizin kurucusunun fikirleri ışığında sorumluluğumuzun gereğini her durum ve şartta yerine getireceğimizin azim ve kararlılığını taşımaktayız.
Mesleğinin zirve noktasında ama sendikacı olarak da olgunlaşma gayreti içinde olan şahsımın alanlardaki gördüklerim hiçte olumlu sinyaller vermiyor. Çalışanın sendikasından beklentisi kalmamış, sendikaların üyelerinin beklentisi tamamen farklı bir boyuta ulaşmıştır. Görünen o ki kirletilmiş bir sendikal çalışma sahasını düzeltmek, temizlemek ve en önemlisi ahlaklı, edepli ve sadece çalışanların safında yer alarak mücadele etmenin önemini göstermemiz gerekiyor. Gösterelim ki, kimsesizlerin kimsesi, korkakların cesareti olalım.
En fazla genç arkadaşlarımızı sendikaların yükümlülükleri hakkında bilgilendirmek gerekiyor. Gelecekte ilkeli sendikacılığa daha fazla ihtiyaç duyulacak. Genç meslektaşlarımız bunun farkında değil ama kabahat onlarda değil. Sendikamsı yapılar, çalışanların değer yargılarını alt-üst etti. Kamu çalışanı arkadaşlarım hiç endişelenmesin. İlmek ilmek işleyerek, çalışanların mutlu huzurlu olmasını inşa edeceğiz. İşimiz zor ancak bu tarihi sorumluluğun üstesinden gelebilecek sağlam temellere oturmuş bir teşkilatımız var. Korkmadan endişelenmeden bu kutlu mücadelemizde, insan kazanarak büyümeye devam edeceğiz. Gelecek nesillerle onların kendinden emin, yarınına güvenle bakan, üyesi olmaktan gurur duyacağı bir teşkilat bırakma gayreti içindeyiz.
Sendikacılığın kutup yıldızı, içinde bulunanların amiral gemisi ve en güvenilir liman olarak tanımladığımız Türk Eğitim Sen ülkenin geçmişte ve gelecekte Eğitim Ordusu sıfatını onurla taşıyan, ülkenin geleceği için ant içmiş, yeri geldiğinde canını dahi ortaya koymuş bir tarafı da mevcuttur. Verdiğimiz şehitler bunun en açık delilidir.
Eğitim çalışanları olarak en fazla bölünmüşlüğü yaşayan çalışan grubundanız. Bölünmüşlük bizim mücadele gücümüzü azaltmaktadır. Eğitim iş kolunda sayısı elliden fazla sendikanın var oluşu sendikaların işverenle mücadelesini sekteye uğratmaktadır. Elini zayıflatmaktadır. Bu anlamda güç birliğine ihtiyaç duyulmaktadır. Türk Eğitim Sen güçlü olduğu ve yetkili olduğu zamanlarda çalışanların sesi olma sınavını başarıyla geçmiştir.
Genel başkanımız Talip GEYLAN'ın deyimiyle biz Türk Eğitim Sen olarak, üyesinin başını öne eğdirecek hiçbir olayın ve oluşumun içinde olmadık. Bundan sonra da olmayacaktır. Eğitim çalışanlarının acilen çözülmesi gereken sıkıntıları var. Akşamdan sabaha bırakılmayacak kadar acillik arz etmektedir. Ülkenin geleceğine talip olanlar, ülkenin geleceğini inşa edecek insan mühendislerinin sesine kulak vermek durumundalar.
Alanlarda bize sizin sendikaya üye değiliz ama gönlümüz sizinle diyen arkadaşlarımızı artık aramızda görmek istiyoruz. Ve ekliyoruz gönlünüz bizde eyvallah ama artık görünüyor ki bu yetmiyor. Buyurun gelin, varlığınızda artık bizimle olsun. Gelin hep birlikte ülkenin geleceğine ve ülkenin geleceğini oluşturacak nesli yetiştiren vatan sevdalılarının sendikası Türk Eğitim Sen de buluşalım. Varlığınız elbette ki gücümüze güç katacaktır. Gönlünüz de varlığınızda bizde olsun. Bu yolda hep birlikte yürüyelim, geleceğimize güvenle bakalım. Sendikacılık artık fabrika ayarlarına dönmelidir. Sendikacılık yapıyorum diye yola çıkanlar, kişilere değil hepimize hizmet etsin.
Dün olduğu gibi bugünde yarında Türk Eğitim Sen ilkelerinden ödün vermeden onurlu ve ilkeli sendikacılık yapmaya devam edecektir. İddia etmiyoruz ve gururla söylüyoruz. Onurlu sendikacılığın adresi Türk Eğitim Sendir.”dedi.
